31 Ekim 2008 Cuma

Hanım Dilendi, Bey Beğendi Atkım

"Bu yazdan kalma günde ne atkısı Banu" diyebilirsiniz. Haklısınız da. Ama hep takı, hep takı olmasın diye, biraz örgü postu olsun dedim. Gerçi benim sayfamda örgü olur, takı olur, keçe olur, sayfamın misyonu bu. Gezi yazısı falan derleyemiyorum, anlatamıyorum. Ama inşallah bu yaz görmek istediğim bir yer var, oraya gidersem sayfa, sayfa post koyacağım. Herşeyi fotoğraflayıp eklemeyen namerttir. Ahdım var, yeter ki gideyimmm inşallah.





Efenimm, bu atkıyı 2003'de yapmıştım, annem triko işi ile uğraştığından kalan trikoları söküp örmüştüm bu atkıyı. Boşuna dememişler "Hanım Dilendi, Bey Beğendi" diye bu modele.

27 Ekim 2008 Pazartesi

Mesaj Kaygılı Bir Post

Kahretsin, sonunda anladılar. Her el emeğimizde, her göz nurumuzda, bunu her paylaşımımızda hep bir amaç vardı aslında. Sonunda tüm gizli, şifreli postlarımızı çözdüler. Biz hepimiz kötüyüz, çok sakıncalıyız, çıkıntıyız ve en kötüsü ezberbozanız. KAHRETSİN, SONUNDA ANLADILAR.
Ama eylemlerim bitmeyecek, duramam, durdurulamam. Ben dursam elim durmaz, sizinle de paylaşmadan olmazzzzzzzz.

Şimdi mesaj kaygılı postuma kaygısız devam ediyorum:) Ekte resmini görmüş olduğunuz kolyenin güvercinini Olivium'daki Accessorize Mağazası'nın outletinden aldım. Sezonda 15 ytl civarında olan bu anahtarlığı 1.5 ytl'e inmişti. Anahtarlık olmasına izin veremezdim, zaten el boyaması, tam seyirlik, sevimli birşey. Diğer parçalar ise elimde olanlar. Bu kolyeyi çok ama çok sevdim... (İçinde güvercin kelimesi geçen bir post yazdım, siz anlamı çıkarın artık, aman çaktırmayın).

22 Ekim 2008 Çarşamba

Takıldım Bu Tokalara

Taktım mı takarım yani bir sürü toka yapmak istiyorum hatta çıkıp Ortaköy Pazarı'nda satmak istiyorum. Keçeyi kesmek, dikmek bu kadar mı zevkli olur??? Tutmayın beni.Heyyyt be:))))

16 Ekim 2008 Perşembe

Cıvıl Cıvıl 365 Etkinlik

Dün, iş çıkışı kitapçılara bakarken bu kitabı buldum. Kızımın hoşuna gider diye düşündüm ama kitabı incelemeye başlayınca içinde her yaşa hitap eden bir sürü etkinlik olduğunu farkettim. Her güne bir masal, her güne bir şiir diye bir sürü kitap var piyasada. Bu kitapta yine aynı mantıkla hazırlanmış. Ama baskı ve dizim gerçekten kaliteli, bol renkli, kızım "yine mi kitap, ben oyuncak istiyorum" der gibi oldu ama içine bakınca "anneeee, bundan yapalım, anneeeee şundan yapalım" deyip durdu uyuyana kadar. Fiyatını da yazayım bu arada 12,5 YTL, bana uygun geldi. İlgilenen arkadaşlar için yayınevi bilgileri burada.Tüm annelere ve çocuklaşmak isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum.

14 Ekim 2008 Salı

Zehra'nın Çiçekli Tokası

Geçenlerde benzer bir tokayı kızımın ısrarı üzerine öğretmenine yapmıştım. Israrı üzerine diyorum çünkü durduk yere hediye verilmesinden hoşlanmıyorum, Anneler Günü, Öğretmenler Günü tamam ama gerisi peşkeş çekmek gibi geliyor bana. Neyse ki bizim öğretmenimiz bu konularda bayağı ciddi bir bayan. Tokayı bir arkadaşı görmüş Kayra'nın, beğenmiş, Kayra bu sefer "Zehra'ya da yapalım" deyince olan malzemelerden bu çıktı ortaya. Fotoğrafta konu mankenliğini kızım yaptı, üstündeki tüm çiçekleri polimer kilden yaptım zaten çiçeklerin üstünde, dikkatli bakıldığında, parmak izlerim görünüyor. En alttaki altın renkli yapraklar plastikten. Bu arada Zehra'da beğenmiş, hergün takıyormuş.

10 Ekim 2008 Cuma

Home Sweet Home

Hızımı alamadım bugün, hem bayram, hem yeni ev ziyareti için gittiğim arkadaşıma yaptığım yastık resimlerini de ekleyeyim dedim. Çarşamba pazarından alınmış kot kumaşın üzerine keçe aplike ederek yaptım bu yastığı, düğmeler ve danteller de pazardan. Ağaç ve evin şekline benzer bir çalışmayı internette görmüştüm ama linki şimdi bulamadığım için ekleyemiyorum. Yastığın arkasını kottan yaptım önce, içime sinmedi sonra baktım o kadar çok divitin almışım ki (bu divitini Kapalıçarşı'da Yağlıkçılar Caddesi'nden almıştım) divitinle diktim bu sefer. Kalın dantelleri de 3 sıra şeklinde altına diktim açıp kapatmak kolay olsun diye.

Tuğba'nın Mimine Çooooook Geç Cevap

Çok geç olsa da Tuğba'nın mimine cevap;
  • Asimetrik duran herşeyden (aynı yöne bakmayan dolap askılarından, aynı şekilde katlanmamış ve renk ayrımı yapılmadan üst üste dolaba yerleştirilmiş tshirtlerden),
  • Yerdeki kıl ve saçlardan (hayatta en çok iğrendiğim şey),
  • Ortalıkta görünen tüm kablolardan,
  • Temizlik sonrasında ev aksesuarlarımın yerlerinin benim koyduğum gibi durmamasından,
  • Kızım Kayra'nın halılara yapışan oyun hamurlarından,
  • Tüm elektronik eşyaların kumandalarından,
  • Bardak altlığı kullanmadan bardağı sehpaya, masaya koymaktan nefretttttt ederim.
Daha yazsam neler çıkar da "anaaaa sayko bu yav" dememeniz için kısa kesiyorum ve Aslıhan'cığımı mimliyorum.