22 Ocak 2009 Perşembe

Tığ İşi Çantam

Benzer bir çantayı Kasım ayının sonunda Zara'da görmüştüm, biraz daha küçük, kol çantasıydı. Almak için heveslendim birden, sonra hem küçük olması, hemde 100tl'e yakın fiyatı görünce "kendim yaparım yahu" diyerek çaktırmadan resimlerini çektim. 2 aydır ha oldu, ha olacak, dün akşam bitti sonunda.
Anlaşılabilmesi için dikmeden önce yaptığım parçaların fotolarını da ekledim. 2 adet yuvarlak, 3 adet kareyi birleştirerek bir silindir oluşturuluyor.
İçini çekmeyi unutmuşum ama çok ince kot kumaşı da astar olarak kullandım. Astarı da yine 1-2 santim geniş tutarak silindir şeklinde diktim.
Eskimiş bir çantanın askısını da postacı çantama taktım. Askının koyu kahve rengi bütünlüğü bozmasın diye derici bir arkadaşımdan topladığım deri parçalarından yaptığım püskülleri de sallandırıverdim. Püskülleri sık iğne ile yaptığım kukuletaların içine oturttum ama bali ile yapıştırdığım için etraflarında biraz leke oldu, o kadar özür olsun artık diyerek görmemeye çalışıyorum.
Tam istediğim gibi salaş ve kocaman bir görüntüsü oldu, bugün itibariyle kullanmaya başladım, tek korkum tüylenmesi, örgü olduğu için böyle bir olasılık var ama inşallah olmaz.


Ekleme:Evde olan yünler vardı, bende biraz yün aldım,astarlık kumaş, çarşamba pazarından, 2tl falandı, toplam 6-7 tl'ye falan mal oldu, kalan iplerle, astarlık kumaşla 2-3 tane daha çanta çıkar bu arada. Haydins'cim, manevi tatmin en mutlu tarafı, sizin güzel yorumlarınız, valla çok mutlu oluyorum, çok sağolun.


14 Ocak 2009 Çarşamba

Bereket Elli Bileklikler




Bereket eli sevdam yine depreşti. Bu dökümleri görünce dayanamayıp aldım Ordan Burdan Hayattan ile buluştuğumuzda. Elleri Kadıköy'deki Sewen Boncuk'dan aldım, enfes dökümler var ama fiyatlar Eminönü ile kıyaslayınca biraz fazla. İlgilenen olursa adres verebilirim.


İyi midir, kötü müdür bilmiyorum ama İstanbul, İngiltere gibi oldu. Hava hep kapalı, bulutlu, sisli. Birde kömür meselesi ile ilgili benim çalıştığım yerde (Silahtarağa-Eyüp) hava gerçekten içler acısı. Akşamları iş çıkışı nefes alınmıyor. İstanbul'un bu halleri beni çok üzüyor. Teoman'ın şarkısı geliyor aklıma,

İstanbul bugün yorgun, üzgün ve yaşlanmış,
Biraz kilo almış,
Ağlamış yine, rimelleri akıyor.
Daha önce eklediğim keçe kuşlarla yaptığım sarkıt süslerim ile ilgili Hadiye nasıl yaptığımı sormuş. Keçeleri Tire/İzmir'den almıştım. Kuş şekilleri kesip başka bir renk keçeden kanat ekledim üstlerine, kum boncukla da göz yaptım. Daha sağlam olması için 2 sıra 0,50'lik misinaya çok küçük olmayan boncukları rastgele dizdim, boncukların arasına, belirli aralıklarla keçe kuşları yerleştirdim, misinayı yorgan iğnesi ile kuşların içinden geçirdim. Misinaların uç kısımlarına da örgü yünlerinden püsküller yaptım. Resmi büyütünce daha iyi görünüyordur diye umuyorum, anlatma konusunda çok başarılı değilim galiba:))))

3 Ocak 2009 Cumartesi

Araklama Kolyem ve 20 Soruluk Mimim

Çarşamba gününden beri evdeyim, evde oturmak güzel şey. Evde olmayı çok özlemişim, çok iyi geldi. Bir sürü yarım kalan işimle uğraşırken bir takı dergisinde gördüğüm bu kolyeyi yaptım arada. Arak bir kolye, fikir benden değil, dergide gördüğümün aynısı değil ama çok benzerini yaptım. Emeğe saygım sonsuz o yüzden ben yaptım demek yanlış olur.
Ayrıca sevgili Leyya tarafından mimlenmişim, 20 soruya cevabım aşağıda:)

En sevdiğim kelime: Yaradanım

En nefret ettiğim kelime: Nefret

Beni ne heyecanlandırır:Kızımın öğrendikleri, başardıkları ve boncuklarım

Heyecanımı ne öldürür: Negatif elektrik

En sevdiğim ses: Para sesi!!! Şaka, şaka, kızımın sabahları karga gibi olan sesi ve o sesle "günaydın annecim" demesi. (Para sesini de severim ama ilk sıralarda değil:)))

En sevmediğim ses: Trafikteki tüm sesler, Allahtan işyerim ile evin arası 10 dakika ve ben arabayı garajdan bile çıkarma zahmetinde bulunmadan rahat rahat gidiyorum işime.

Hangi mesleği yapmak isterdim: Heykeltraş olmak isterdim, kızımın haberi yok ama şimdi onun için böyle bir hayalim var, isterse tabi:)

Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdin: Bu soru bunu kapsar mı bilmiyorum ama uçabilmek isterdim.

Kendin olmasan kim olmak isterdin: Kendimden çok memnunum, yerinde olmak istediğim kimse yok aslında, isimde yok bu yüzden aklımda ama gerçekten güzel başarı hikayeleri olan, anne babasının parasıyla değil, aklıyla, azmiyle, doğru yollardan biryerlere gelen herkese hayranım.

Kahramanım: 2 kişi var yazmadan edemem, Peygamber Efendimiz ve Fatih Sultan Mehmet

Nerede yaşamak isterdim: İstanbul'da olmaktan memnunum, Fatih'de olmaktan daha memnunum çünkü heryere çok yakın ama şehrin göbeğinde olup kocaman bahçesi olan bir ev hayalim var, toprakla uğraşmayı severim çünkü.

En önemli kusurum: Maymun iştahlıyım, kolay sıkılırım.

En keyif veren huy:Ayrıntıcılık

En sevdiğim küfür:E.eşşek, en kibarını yazayım diğerleri olmaz şimdi:)

Şu anki ruh halim: Bizimkiler kalkacak, kahvaltı hazırlamam lazım o yüzden hafiften stres oldum.

Hayat felsefem: Hakkımda ne düşünüyorsan Allah sana iki katını versin:)

Mutluluk Rüyam: Uçmak

Mutsuzluk: Kızımla ilgili olumsuz ne olursa benim üzüntü kaynağım

Nasıl ölmek isterim: Babam gibi, aniden, hiç yatmadan, gülerken, huzurla.

Cennet kapısında ne duymak isterim: Allah tarafından kapılarda karşılanacak bir kul değilim elbet ama hiç kul hakkı yemediğim için orada olduğumu duymak ne güzel olurdu.
Kabul ederlerse bende Nazo ve Ordan Burdan Hayattan'ı mimliyorum.